Astım Nedir? Astım Tanısı Nasıl Konur?

Astım nedir, astım tanısı ve astım tedavisi nasıl yapılır? Bu soruların cevabını yazımızda bulabileceksiniz. Aslında astım bir halk sağlığı sorunudur. Şu an dünyamızda 300 milyondan fazla sayıda astımlı hasta bulunmaktadır. Diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi, astım da her yaştan biri etkileyebilmektedir. Çocukluk yaşlarında daha çok erkek çocuklarda görülürken, ergenlik dönemiyle birlikte kız ve erkek çocuklarda eşit oranda görülmekte ve erişkin yaş döneminde ise daha çok kadınlarda görülen bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak astım, her yaş grubunda, her cinsiyette karşılaşabileceğimiz kronik bir hastalıktır.

Astım nedir?

Astım hava yollarımızın yani bronşlarımızın kronik iltihabi bir durumudur. Ancak bu iltihabi durumdan herhangi bir mikroorganizma sorumlu değildir. Peki neler bu tür astım iltihaplarına yol açar? Bireydeki genetik yatkınlık, yani ailede herhangi birinde astım ve benzeri hastalıklar olması ve çevresel faktörler. Sigara içiminden tutun, tütün kullanımı, ev tozu akarı, kedi, köpek, polen gibi maruziyetler, birtakım kimyasal maddeler, işyerinde karşılaştığımız maddelerin, hava kirliliğinin bir araya gelmesiyle bireylerde hava yollarında kronik iltihap inflamasyon şişme olur ve astım belirtilerine yol açar.

Astım belirtileri nelerdir?

Öksürük, nefes darlığı, hırıltılı hışıltılı solunum, nefes alırken ya da verirken bir ıslık sesi duyulması, kedi mırıldaması gibi ses duyulması ve göğüste baskı hissi astım belirtileridir. Ama her bu belirtilerin varlığı bizde astıma işaret etmez. Bu belirtilerin tekrarlayıcı karakterde olması, kendiliğinden düzelmemesi veya astım spreyleri ile düzelmesi ve özellikle sabaha karşı uykudan uyandıracak şekilde olması öncelikle astım hastalığını aklımıza getirmektedir.

Astım tanısı için yaptırılması gereken testler nelerdir?

Astım hastalıklarında nasıl tanı koyulur? Şimdi bunun cevabına bakalım. Astım, aslında öyküyle sizin anlattıklarınızla tanı koyulabilecek bir hastalıktır. bu öyküde önemli maddeler; hastada öksürük, nefes darlığı, hırıltı hışıltılı solunum, göğüste baskı hissi gibi tekrarlayıcı karakterde bir takım şikayetlerin varlığıyla hekimlerin aklına gelir. Böyle bir durumda doktolar hastalarını muayene ettiğinde çoğu zaman herhangi bir patoloji, farklı bir bulgu bulmazlar. Bu hastanın astım olmadığı anlamına gelmez; ancak hastanın şikayetlerinin çok yoğun olduğu dönemlerde ya da hastanın krize girdiği atak dönemlerinde akciğerleri dinlemekle ek birtakım sesler duyulabilir.

Peki bu durumda ne yapılır? Bir film çekmemiz gerekir mi?

Astım hastalığına tanı koymak için herhangi bir görüntüleme yöntemine aslında ihtiyaç yoktur. Neden görüntüleme yöntemiyle akciğerlerr görülmek istenir? Çünkü bu belirtiler sadece astıma yönelik belirtiler değildir. Aslımla karışabilen başka hastalıklardan ayırt etmek için hekimler tarafından hastalardan görüntüleme istenir. O nedenle bir filme bakıp, bir tomografiye bakıp bu hasta astımdır ya da aslında değildir denmemektedir. Sadece astımla karışabilen hastalıklar için bu teknikleri istenmektedir.

Peki film yok ama kan tahlili var mı?

Ne yazık ki astımda bizi tanıya götürecek herhangi bir kan tetkiki de bulunmamaktadır. Astımlı hastada kan tetkiki istenildiği zaman biraz önce görüntülemede anlattığımız gibi yine astımla ilgili karışabilecek hastalıkları ortaya koymak, bazı özel tedavi yöntemlerine karar verebilmek için gereklidir.

O zaman astımda tanı koymak için ne yapılabilir?

Çok uygun bir öykü ve bunu destekleyecek solunum fonksiyon testi bulgularına bakılır. Evet aslında hastada olmazsa olmaz tetkik solunum fonksiyonlarının ölçülmesidir. Nasıl ki bir yüksek tansiyon hastası tansiyon değerlerinin kaç olduğunu bilir, bir şeker hastası kan şeker düzeyini bilir, aynı şey astım hastası içinde solunum fonksiyon testlerinin gerekliliğidir. Solunum fonksiyon testleri de aynı fizik muayene gibi sizi iyi olduğunuz dönemde tamamen normal çıkabilir. Bu astım olmadığınız anlamına gelmez. Belli dönemlerde, özellikle şikayetlerinin arttığı dönemlerde solunum testlerinde düşüklük saptandığında bu düşüklük geri dönüşümünü anlamak için hekim tarafından size nefes açıcı spreyler verilerek bir 15-20 dakika sonrasında solunum fonksiyon testi ölçümü tekrarlanır. İşte bu iki ölçüm arasında belirli bir farklılık olduğunda astım tanınız teyit edilmiş olacaktır.

Peki alerji testi gerekir mi?

Alerji testi her astımlı hasta da gerekmez. Çünkü alerji testi astım tanısı koymak için gerekli bir test değildir ama neden gereklidir. Astımın alerjik olup olmadığını ortaya koymak için gereklidir. Bugün için erişkin astım hastalarının en az yarısının alerjik olduğu bilinmektedir. O yüzden size astım tanısı konduğunda, hastalığınızın alerjik olup olmadığını ortaya koymak için eğer öykünüz de uygunsa hekiminiz tarafından alerji deri testi yapılması önerilmektedir. Astım tanısını koyulduğunda alerjik olsun olmasın mutlaka astıma eşlik eden diğer hastalıklarda gözden geçirilmelidir. Astıma en sıklıkla üst solunum yollarında kronik nezle, alerjik nezle, nazal polip gibi durumlar eşlik etmektedir. Astımlı hastaların yaklaşık beşte birine ilaç alerjileri eşlik eder ki bunların içerisinde en fazla ağrı kesici alerjileri görürüz. Kilo artışı, tütün kullanımı, belli riskli mesleklerde çalışmak da astım hastalıklarına sorulması gereken konular arasındadır.

Yorum yapın